İBB Meclisi'nde CHP üyesinin Çakıcı tepkisine AKP Sözcüsü yanıt verdi

Abone Ol google-news

İBB Meclisi'nde organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik tehdidi gündem oldu. CHP Meclis üyesi İnan Güney, durumun yönetim boşluğunun, otorite eksikliğinin, bitmiş bir iktidarın göstergesi olduğunu söyledi. Güney, Ekrem İmamoğlu’na açılan dava ile ilgili olarak ise “Rant projelerinizi Ekrem başkanımıza dayatamaz, kabul ettiremezsiniz. Ne sizden ne de gölgenizden korkmadık korkmuyoruz” dedi. İnan Güney’den sonra söz alan AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş ise "CHP istismarı bıraksın. Türkiye’de hukuk devleti işliyor. Genel Başkanın yasal yollara müracaat etti” dedi.

19 Kasım 2020 Perşembe, 11:52

İBB Meclisi'nde organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın CHP Genel Başkanı Kemela Kılıçdaroğlu'na yönelik tehdidi gündem oldu. CHP Meclis üyesi İnan Güney, durumun yönetim boşluğunun, otorite eksikliğinin, bitmiş bir iktidarın göstergesi olduğunu söyledi. Güney, Ekrem İmamoğlu’na açılan dava ile ilgili olarak ise “Rant projelerinizi Ekrem başkanımıza dayatamaz, kabul ettiremezsiniz. Ne sizden ne de gölgenizden korkmadık korkmuyoruz” dedi. İnan Güney’den sonra söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş ise "CHP istismarı bıraksın. Türkiye’de hukuk devleti işliyor. Genel Başkanın yasal yollara müracaat etti” karşılığını verdi.

İBB Meclisi’nin Kasım Ayı Toplantısı'nın dördüncü birleşimi Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi’nde yapıldı. İBB Meclisi 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığındaki toplantıda gündem dışı konuşmalarda Organize Suç Örgütü Lideri Alaattin Çakıcı'nın, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik tehditleri ile Kanal İstanbul afişleriyle ilgili İBB Başkanı İmamoğlu’na açılan soruşturma tartışıldı. CHP'li İnan Güney, durumun yönetim boşluğunun, otorite eksikliğinin göstergesi olduğunu söyledi. Güney, İmamoğlu’na açılan davayla ilgili de “Ne sizden nede gölgeniz den korkmadık korkmuyoruz” diye konuştu.

"NE SİZDEN NE GÖLGENİZDEN KORKUYORUZ"

İBB Meclisi'ndeki gündem dışı konuşmalar şöyle:

CHP Meclis üyesi İnan Güney: Ne yazık ki dün genel başkanımız hak-hukuk mücadelesinin neferi Kemal Kılıçtaroğlu’na, varlığını neye borçlu olduğunu çok iyi bildiğimiz, ismini anmaya tenezzül etmeyeceğimiz bir cezaevi müdavimi, mafya bozuntusu tarafından ağır ifadeler kullanılmış, ölüm tehditleri yapılmıştır. Buradan hatırlatmak isterim ki, bu parti otel lobilerinde, emperyalist pazarlıklarda kurulmadı. Bu parti savaş meydanlarından gelen, Cumhuriyeti kuran bir partidir. Bu parti, kot pantolon üzerine kefen giyenlerin değil, kefensiz toprak altında yatanların partisidir. 'Bu ölüm nereden nasıl gelirse gelsin hoş gelmiş sefa gelmiş' diyenlerin partisidir. Bu koltuk, emperyalizmi dize getirmiş Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğudur. Bu koltuk 69 yaşında 490 kilometre yol yürüyen, soruşturmalarınızın, davaların yıldıramadığı Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğudur. Maalesef bu durum, ülkedeki yönetim boşluğunun, devlet otoritesinin eksikliğinin, kısacası bitmiş bir iktidarında göstergesidir. 18 yıl sonra reform yapma ihtiyacı hissettiğiniz yargıyı ve Cumhuriyet savcılarını buradan göreve davet ediyoruz. Aynı şekilde Ekrem Başkanımıza açılan soruşturmayı da buradan kınıyorum. Kıbrıs’a yedi uçakla gidenlerin kamu kaynakları hassasiyetlerini anlamak mümkün değil. Devlet projesi Cumhuriyettir, devlet projesi eğitimdir, devlet projesi yargı bağımsızlığıdır, devlet projesi yoksullukla mücadeledir. Rant projelerinizi ne bize, ne bu halka, nede Ekrem başkanımıza dayatabilir, kabul ettirebilirsiniz. Ne sizden ne de gölgenizden korkuyoruz. Bu ülke korkusuz, yüreği ülke sevgisiyle dolu, yarınlara umutla bakan milyonca aydınlık insanın vatanıdır. İşte bizi ayakta tutan bu güçtür. Ülkemin gerçek vatansever milyonlarına saygıyla duyuruyoruz.

"İNCELESİN BAKALIM, KORKTUĞUNUZ BİR ŞEY Mİ VAR?"

AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş: CHP ile ilgili Cemil Koçak’ın bir sözü var. Diyor ki; ‘CHP devleti kuran parti değil, devletin kurduğu bir partidir. O koltuk da Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğu değil. Mustafa Kemal Türk milletinin gönlünde yer etmiş bir önderdir. CHP istismarı bıraksın o noktada. Türkiye’de hukuk devleti işliyor. Genel başkanın avukatı aracılığıyla yasal yollara müracaat etti. Türkiye’de yargı bağımsızdır biz yılladır vesayet altındaki yargının bağımsızlığı için mücadele ettik. Bu mücadelemiz de halen devam ediyor.  Kamu kaynaklarını kullanılması. Açılan soruşturma da veya müfettiş incelemesi de bununla alakalı. Müfettiş incelesin bakalım, korktuğunuz bir şey mi var? Tüm üst geçitlere, alt geçitlere, pazar önlerine afiş asıp, kitap basarak ‘Bu bir ihanettir’ demeyi kamu kaynaklarından yapma suç mudur, değil midir inceleniyor. Sizinle aynı fikirde değiliz. Kanal İstanbul konusunda meclisimizde araştırma komisyonu kurulmuştu. 100’lerce bilim adamından görüş alındı. Sizlerin de bilim adamlarından aldığınız görüşler var. Farklı görüşler var ama CHP’nin şöyle bir ön yargısı var: Yapılan her projede rant arıyorlar. Biz bu projenin doğru bir proje olduğunu, yüz akı projesi olduğuna inanıyoruz. Türkiye, Montrö Anlaşması ile tam hakim olamadığı boğazlar rejiminden tam hakim olacağı boğazlar rejimine geçmek istiyor. Bundan da bir gelir bekliyor. Evet bundan bir rant olacak. Süveyş Kanalı’ndan Panama Kanalı’ndan nasıl o ülkeler rant elde ediyorsa millet için böyle bir rant oluşacak ve milletin bekası için kullanılacaktır. Her şeye rant projesi gözü ile bakmayın. Geçen hafta konuşma yapan arkadaşınız da ‘İhanet projesidir’ dedi. Sizinle aynı fikirde olmayanlara projeyi savunanlara bu şekilde hitap etme hakkını size kim veriyor? Bu proje cumhurbaşkanımız tarafından millet onayına sunulmuş ve proje ile seçime gidilmiş, millet de Cumhurbaşkanımıza olur vermiştir. 

"KANAL İSTANBUL REFERANDUMU YAPILDI DA BİZİM HABERİMİZ Mİ OLMADI?"

CHP Grup Sekreteri Mesut Kösedağı: İnan beyin söylediği sözleri AKP Grubu niçin üzerine aldı anlamadık. Normal demokratik işlevi olan bir ülkede o sözde mektup ortaya çıktıktan sonra savcıların birbirleriyle yarışması gerekirdi 'Buna ben dava açacağım' diye. Elbette avukatlarımız başvuruyu yaptılar ama işin buraya gelmeden hamle yapılması gerekiyordu. Öte yandan, Kanal İstanbul referandumu yapıldı da bizim mi haberimiz olmadı? Kanal İstanbul’u referanduma mı sunduk halkımıza? Bizim öyle bir şeyden haberimiz yok. Ne diyor Faruk Bey; ‘İBB kaynaklarını doğru kullansın.’ Biz kaynaklarımızı İstanbul Belediye Başkanımızın takdiri ile halkımıza kullanıyoruz. Pazarlarda, meydanlarda sokaklarda onlar için kullanıyoruz. Biz kaynaklarımızı Kanal İstanbul’u Katarlılara pazarlayacağım diye Katar’ın meydanlarında AVM’lerinde maket yapmak için kullanmıyoruz. 

"KANAL İSTANBUL’U MECLİSTE SAVUNMAK ÇOK KOMİK"

İYİ Parti Gurup Sözcüsü Suat Sarı: Kanal İstanbul’u bu mecliste savunmak hakikatten geldiğimiz bu devirde çok komik kalıyor. AK Parti’nin alıştığı 25 yıllık bir paradikma var. O paradikma şehirleri genişletelim, şehirlerin dışlarına yollar yapalım, şehirleri büyütelim. Bizim önceliğimiz Kanal İstanbul ve benzeri gibi yerlerle ilgili, yolları genişletmek, şehirleri genişletmek mi yoksa biz kentin içindeki insanlara yoksullara mı yardım etmeliyiz, yoksa biz deprem riski olan 50 bin binasının yıkılma riski olan ülkenin en önemli kentinde bu bütçeleri buraya mı ayırmalıyız? Olayı hukuk olarak değil, biraz da teknik, global ölçekte değerlendirelim. Ülkenin bugünkü ekonomik durumunda önceliğimiz bu değildir. Eğer önceliklerimizi doğru belirleseydik, toplanan 37 milyar liralık Deprem Vergisi'ni İstanbul’a harcasaydık, bugün burada bunları konuşmayacaktık. Bu kadar da risk altında olmayacaktık. Bunları göz önüne almak lazım. Şehirleri genişletip, şehirlerin içine harcanması gereken gerçek artı değerleri şehir içlerine harcamalıyız. Ama öncelikle bu ülkenin en büyük sorunu eğitimdir. Biz eğitime gerekli bütçeleri ayırmadığımız için bugün buradayız, bugün bu enflasyonu konuşuyoruz, bugün bu faizi konuşuyoruz. Lütfen önceliklerimizi daha iyi belirleyelim. Hükümetlerin bütçeleri incelensin. Hangi dönemde eğitime ne kadar pay ayrılmış? O zaman eğitime verilen önem görülecektir."